16 Mart 2010 Salı

Hamileyken İş Seyahati Zormuş

Küçücük bir çanta hazırladım kendime, bir günlük iş seyahatim için.
Hafif gibi gelmişti hazırladığımda, belki 2,5-3 kilogram vardı ama taşırım yormaz beni sanmıştım.
Tabii gidiş rahattı.
Adana havaalanı ve inince taksi ile direk otele gittim.
Ama ertesi gün özellikle de bütün gün toplantının ardından mide bulantıları eşliğinde 2,5 saati havaalanında geçirmek çok yorucu oldu benim için.

Şimdi yeniden kendi şehrimde olduğum için mutluyum bu gün.

İşi bırakmayı ciddi ciddi düşünmeye başladığım bu günlerde daha fazla sorgular oldum sanırım iş hayatımı.
Beni mutlu etmekten çok yoran ve aileme yetişememe neden olan işimi artık hiç ama hiç sevmiyorum.
Umarım bir gün severek yapacağım, gençliğimde hayallerini kurduğum işlerden birini yaparak ailemle daha mutlu zamanlar geçirebilirim.

12 Mart 2010 Cuma

Erkek Çocuğu Annesi Olmak

Başlıkta erkek çocuğu diyor ama belki çok hareketli kız çocuklarının da başına gelen bazı kazalar mevcuttur.

Alper; ele avuca sığmayan, söz dinlememe konusunda halyi ısrarcı, ne zaman ne yapacağını kestiremediğimiz bir çocuk. Geçen hafta koşarken düştüğünde üst dudağı yarılan minik yavrum, dün okulda yere düşerek kaşını yere çarpmış.

Öğretmenimiz aradığında olayı oldukça sakin karşıladım, "gözü şişti" dediğinde olsa olsa benim başıma gelmiş olaylar gibi bir şey oldu sandım çünkü. Bizde hiç erkek çocuk olmadığı için çok çok dizlerimiz yaralanır ya da başımızı bir yerlere çarpardık. Belki de kızlar daha sakin yapılı ve biraz da ürkek olduğundandır.

Akşam evde Alper'i görünce o kadar basit olmadığını anladım. Miniğim acımıyor diyor ama ben baktıkça ondan fena oluyorum.

Tek gözü mor ve sanki içinde kocaman bir erik var gibi. Kalıcı bir hasar olmamasını diliyorum.

Sağlığın önemini her olayda daha iyi kavrıyor insan.

Sağlıkla kalın...

10 Mart 2010 Çarşamba

Yeniden Merhaba

Uzun zaman oldu değil mi arkadaşlar?

Yazamadım ne zamandır, önce diyete başladım, sonra baktım yemek sitelerini gezerek diyet yapmam hayli zor olacak bir süre ara vermeliyim dedim. İki ayda tam 9 kilo verdim.

Aslında daha fazla kilo vermeye niyetliydim ama oğlumun minik kardeşinin yola çıktığını duyunca mecburen diyete ara vermek zorunda kaldım.

Şimdi mide bulantılarım da yakamı bırakmaz oldu. Yeniden mutfağa girip bir şeyler yapamam belki ama en azından yazmaya, fotoğraf çekmeye devam edebilirim.

Şimdi içimde yepyeni heyecenlar var. Tabii şimdiden bebekle ilgili hayallere başlamadım ama yaklaşık bir ay sonra Mersin'de havalar iyice ısınır. Cumartesi günleri Alper'le en sevdiğimiz aktivitemiz olan annemlerin yazlığına gitmeye başlayabiliriz.

Bu da benim içimde güneşte keyif yapmak ve bol bol fotoğraf çekmek anlamına geliyor. Alper mi? O zaten dedesi ile fındık fıstık yemeyi ve ufak tefek tamir işlerine yardım etmeyi çok ama çok seviyor.

Bu arada belki mide bulantılarım geçer ve annemle bahçeden topladığımız tazecik yeşilliklerle kısır, mercimekli köfte gibi en sevdiğim yemeklerden de yapabiliriz. Eşim de yanımıza gelirse keyfimiz ikiye katlanır, neşemiz dolar taşar artık.

Bunların hiç birini yapamasak bile hepimizin ve hepinizin hep sağlık ve mutlulukla kalmasını diliyorum.

Şimdilik bu kadar, sevgilerimle...