18 Ağustos 2009 Salı

Kapadokya











Söze gerek var mı, bilmiyorum. Ben bu tarz yapıları ve oluşumları çok seviyorum.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Gökyüzümün renkleri
























































Geçenlerde bir hafta sonuna sığdırdığımız Kapadokya gezimizde çektiğim bazı gökyüzü fotoğrafları bunlar. Bir tek gökyüzü, farklı renklere bürünerek, ne kadar farklı duygular yaşatabiliyor insana. Bazen karanlıkları aydınlatan ışık olurken bazen aydınlıktan kaçılan bir sığınağa dönüşüyor. Ben hep içinde bulunduğu anı yaşamaktan keyif alan bir insan olduğum için hepsi ayrı güzel geliyor bana, umarım sizlere de aynı duyguları yaşatır...

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Kozalaklarım


Bu kozalakları boyadım, vernikledim ve cam gondoluma doldurdum. Okadar güzel oldular ki. Tavsiye ederim.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Kararlar ve Hayatlar

Hayatımızda sürekli olarak kararlar veririz. Bu kararların her birisinde başka türlü yaşama şansını kaçırırız. Çok önemli seçimler yaparken insanın hayatının sonraki otuz yılının özetini görme şansı olsa ne güzel olurdu değil mi?

Mesela ben, mesleğimi seçerken ileride anne olacağımı ve anneliğin nasıl bir duygu olduğunu bir parça da olsa hayal edebilseydim, tüm gün çalışacağım bir meslek seçer miydim? Bir şekilde bilerek mesleği seçtim diyelim, insanlar mesleklerinden farklı işler de yapıyorlar sonuçta değil mi? Ama bir de üstüne yüksek lisans yapar mıydım? Hiç sanmıyorum. Şimdi bir yandan işimi severken ve yapmaktan büyük bir iş tatmini duyarken, bir yandan da hayatımda hiç bir zaman tekrar etmeyecek bir çok güzelliği kaçırdığımı görüyorum.

Bilsem ki Türkiye'de; işime ara verip, 5 yıl sonra haydi yeniden çalışayım dediğimde iş bulacağım, inanın hiç durmazdım. Ama sanırım yine de fazla duramayacağım. Oğlumun 5,5 yaşına gelene kadar öğrendiklerinden kendime pay çıkaramıyorsam, onun sevdiğini ve ona faydalı olduğunu bildiğim yemekleri yine de onun için hazırlamaya vakit bulamıyorsam en önemlisi uzmanların günde yarım saat çocukla kaliteli zaman dedikleri ve günün 1/48'i kadar bir zamanı yavruma ayıramıyorsam kendime "niye çalışıyorum" diye sorasım geliyor.

Git gide kesinleşen kararımı sizlerle mutlu bir şekilde paylaşmak dileğiyle...

Deniz Börülcesi Salatası



Markette yeşillik ararken, ne zamandır bulsam da denesem dediğim deniz börülcesini görünce hemen aldım. Bu tip bir bitkiyi 10 dakika haşlarsanız herşey tamam sanıyorsunuz, en azından ben öyle sanıyordum. Ama haşlayıp zeytinyağı, limon ve tuzla salatamı tamamladıktan sonra farkettiğim bir şey oldu. Haşladığım börülcelerin içinden sap gibi, benim kılçık adını verdiğim şeyler çıktı. Bunu farketmemin üzerine tüm börülceleri tekrar elden geçirerek tek tek içindeki kılçıkları çıkardım.


Haşladıktan sonra köküne yakın yerden bir elinizle içindeki kılçığın ucunu yakalayarak diğer elinizle yıpratmadan börülceyi çekebilirsiniz. İsteğinize göre limon, zeytin yağı ve tuzla karıştırdıktan sonra özellikle de balık yanında yenebilecek güzel bir salata aynı zamanda meze hazır oluyor.


Afiyet olsun...

5 Ağustos 2009 Çarşamba

İş mi? Ev mi?






Size de işe gidip gelmenin zor geldiği zamanlar oluyor mu? Bana sık sık oluyor. Özellikle de izinli olduğum ve hiç bir yere gitmesem de evimde oğlumla olduğum şu günlerde. İşe gittiğim zamanlarda evimin penceresindeki sabah manzarasını bir saniye bile göremeden evden çıkıyorum.

Akşamları ise eve geldiğimde yorgunluktan bırakın manzara seyretmeyi, oğlumun yüzüne bile doya doya bakmaya vakit bulamıyorum. Onun yüzündeki güzellikleri, konuşmasındaki cinlikleri, hareketlerinin ne kadar büyük çocuk tavırlarına benzemeye başladığını ancak böyle izin günlerimde farkedebiliyorum. Şimdi kendi kendime daha sık ve daha "EVDE OLMAK" cevabını vererek sormaya başladım. Özellikle de gelecek sene oğlum ilk okula başlayacağı için acaba evde kalsam ve ona hem ders hem beslenme anlamında daha fazla destek olsam nasıl olur diyorum.

Cevabı çok zor bir soru bu benim için. Etrafımdaki insanlardan aradığım desteği de bulamazken daha da zor oluyor...